şeker ve limon

şeker ve limon

13 Kasım 2012 Salı

LÜTFEN KIZMAYIN

Blogumu takip edenlerin sadece bayanlar olduğunu sanırdım.Bu gün bir postuma yorum bırakmış bir beyi görünce çok şaşırdım.O bey,Allah Razı olsun tüm iyi niyetiyle oğlumla ilgili çok güzel cümleler kurmuş ve dualarda bulunmuştu sağolsun.Ama malesef sildim..Tabiki burası sanal bir ortam herkes okuyor ama yine de rahat edemiyorum....sadece bayanların izlediğini düşünmek istiyorum.Bunun içinde beylere ait yorumları üzülerek yayınlamak istemediğimi belirtirim...Bu blog dünyasına da zaten bayanlara ait bloglar sayesinde merak salmıştım.Sanki kız kıza yayın paylaşıyormuşuz gibi geliyordu :) öyle kalmasını umut ederek yazıma son verir,büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim eeey blog alemi:)
sonunda yine cıvıttım :D

10 Kasım 2012 Cumartesi

EFE'DEN İNCİLER...


Bu sabah yatağındaki küçük beye babasının hadi kalk bizim odaya gidelim teklifine:

EFE:Hayır
BABA:İyi tamam uyu o zaman
EFE:(Sinirli sinirli) Uyu uyu nereye kadar !
BABA: ---(Şok)--Peki istersen televizyon açayım,çizgi filim izle.
EFE:(Memnuyietsiz) İyi,tamam

Aradan 5-10 dkka geçer...Elektirikler kesilir ama geri gelir,tabi efecik tvyi açamaz.Aslında uğraşsa yaparda elekriklerin geldiğinin farkında değil.

EFE:Babaaaaaa.....Babaaaa...Bikaç milyonkez tekrarlar ama babadan ses çıkmaz :) Sinirler yıpranmaya başlamıştır efede...:)

EFE:Anneeeeeee...Anneeee.....
ANNE:Ne vaaar
EFE:Elektrikler kesildi,tv kapandı.
Anne bu esnada yavrusundan eksik kalmayacak sabah mızmızlığı evresindedir ve 4 yaşındaki bebeye trip yapma duygularına kapılıvermiştir...
ANNE:(Kendi odasından bağırarak)Sen bana günaydın demedin yanıma gelmedin,beni çok üzdün...
EFE:Ya anne....bıla bıla bıla, özünde ne saçmalıyosuuuuunn babında çemkiriyor salondan :)
ANNE:Sen hep babana günaydın diyorsun ama bana hiç demiyorsun! Resmen çocuğa trip yapmaya başladım ama neyapayım ben o birtürlü anlaşılamayan duygusal saçmalamaya meyilli pireyi deve yapmayı pek mümkün görebilen sıradan bir kadınım :D
EFE:Anneeeeeeeeee sanada diyorum bazeeennnnn!
ANNE:Buraya gelip günaydın anne deyip özür dilemezen açmam televizyonu.
EFE:Hıh!Açmazsan açma...
Efecik inat eder ve annenin saçmaladığını düşündüğünden olsa gerek ,sabah sabah çıldırır ama inadını kesmez yinede kalkmaz yerinden.Annede küçük bir çocukla değilde yetişkin birisiyle tartııyormuşcasına abartır ve kapris yapmanın doruk noktalarındadır.Derken baba gelir.
ANNE:Sakın ona televizyon açayım deme,gelip benden özür dileyecek
BABA:Oğlum ne oldu niye anneni üzdün.
EFE:Biz tartıştık
BABA:Ne oldu
EFE:Televizyon kapandı
BABA:Hadi kalk annenin yanına git ve özür dile
EFE:Ağlayarak,neeevvvvdneeeen....
BABA:Nediyosun oğluuuum!
EFE:neeedddeedddnnnn
BABA:Efe ne diyosun anlamıyorumm!!!
EFE:Elini yumruk yapıp kafasına vurarak.Neden Neden Anlamıyoruuummmm!!! :D
Baba koşa koşa odaya gelip kikirdeyerek anneye anlatır anne güler ama inadından vazgeçmez
Baba tekrar oğlunun yanına gider
EFE:Ağlayarak,Ben büyüdüm,Artık 4 yaşındayım.Siz neden bana böyle şeyler yapmaya başladınız.Eskiden ne güzel hepimiz eylenirdik...:D



İşte böyle ben ettim siz etmeyin kapris vb. duygular sadece kocalar içindir evdeki küçük erkekleri buna alet etmeyiniz.Koskoca adamlar hala anlayamazken böyle sabi sübyanlar hiç anlayamaz:) Bu arada bu çekişmeyi tabiiiki ben kazandım :D



Son olarak unutulmasını istemediğim Efeyle ilgili güncel bir not daha:
Babaanne:Efe kardeşin olursa kız mı olsun erkek mi?
Efe:Kız olsun
Babaanne:İsmi ne olsun
Efe:Örümcek adam :D
Ben:Efe,hiç örümcek adam diye isim olur mu?
Efe:O zaman süpermen olsun :D

2 Kasım 2012 Cuma

HAC HİKAYEM-2

 
 
 
 
Uçak hem ilk kez binmem hem de o muhteşem topraklara beni ulaştıracak olması sebebiyle beni iki misli heyecanlandırmıştı.İlk durak sevgililer sevgilisinin yanıydı,o kutlu övülmüş şehir Medine...Uçak alçaldıkça heyecanım büsbütün artıyor çoşan duygularıma dur diyemiyordum...Şükür şükür şükür...o anın tek tarifi buydu.Uçaktan çıktığım andan itibaren pır pır kalbimle etrafı izliyor hiçbir ayrıntıyı atlamak istemiyordum.Bizim gittimiz yıl meşhur domuz gribinin olduğu yıldı çoğu insan maske takmaya çalışıyor,kimide umursamıyordu.İşte biz o umursamayan kısımdaydık :) biz hacca geç giden kafilelerdendik.Yahu eğer ciddi bir salgın olsa Mekkeye milyonlarca insan gitmişti.Allah muhafaza giden müslümanların yarısının telef olması gerekiyordu.Heleki Kabede herkesin neredeyse yapışık bir şekilde tavaf ettiğini düşünürsek,çok şükür bişey olmadı.Cenazeler oldu tabi hiç tanımadığımız insanların namazını da kıldık ama tahmin etmiyorum o vebadan olduğunu.Yahu onlarda ayrı güzel ayrı mübarek insanlar olmalılar ki hacdayken bütüün günahlar affolmuşken hemde cenaze namazının, milyonlarca insanın olduğu kabede kılınması ne kutlu bir insan olduğunun göstergesidir heralde...Bu arada eğer vakit namazı bittikten sonra imam yeniden bir namaz başlatıyorsa bilin ki cenaze namazı kılıyorsunuz.Valla bizim birkaç namaz ne kılıyoruz düşüncesiyle geçti.
 
 
Konuyu çok dağıttım Medinedeydik...Otele gittik Ravzaya çok yakındı Elhamdülillah.Medine daha planlı bir şekilde yapılaşmış olduğundan olsa gerek her kesimden hacının aşağı yukarı aynı uzaklıkta olduğunu duymuştum.Araplar çok pis heryer leş gibi bıdı bıdı bıdıları çok duymuştuk ama Medine bi ayrı bi farklı hiçte öyle gelmedi gözüme şahsen.Araplarsa,bir kültür onlarınkisi diyelim..Bide Arabistana dışardan çalışmak para kazanmak için çevre ülkelerden çeşit çeşit insan geliyormuş.Yani Arap sandığım çoğu insanın farklı milletten insanlar olduğunu duyunca çok şaşırmıştım.Birde ben Ankarada yaşıyorum Ankarayada yetmişiki milletten milyonlarca insan bir aylığına gelse bütün binalar ve yollar insandan taşsa kaçınılmaz son burasıda mahfolur diye düşünüyorum..
 
 Medinede tadımlık üç gün kalacaktık .Efendimizin dizinin dibinde 3 gün kalabildik diyelim.Çıktık odamıza camdan dışarı bir baktımki o yeşil caanım kubbeyle karşı karşıya kaldım...Sustum kalakaldım göreceğimi beklemiyordum. Belkide yine aynı cümleydi beynimde beliren Allahım Sana Şükürler Olsundu...İçimden konuşuyor,çoşuyordum...Efendim ben gedim ! Hani o kötü günahkar...Ben geldim efendim, diyordum....Senin yanındayım şükürler olsun.O yeşil kubbeye baktıkça sanki Efendimiz,o mübarek kul, tüm insan üstülüğü ve masumiyetiyle benim gibi tüm aciz ümmetini dinliyordu...Anlatılamaz tarif edilmezzz...
 
Hac için kurabildiğim en hakiki cümle anlatılamaz ,yaşamak lazım.Allahım herkese nasip etsin..Camdan bakarken birden sokak hareketlenmeye başladı saniyeler ilerledikçe kalabalıkta çoğalıyor vızır vızır insan telaşla Ravzaya akın ediyordu.Namaz vaktiydi...O muhteşem ezan okundu.Ömrü hayatımda vakit namazına koşturan hiç bukadar insan görmemiştim.Anlam veremiyordum bazı şeylere neolur kimse kusura bakmasında biz müslümanmıymışız yani dedim.Sesler kesildi herkes namaza durdu.Sanki biri tıp dedi ve bütün şehir sustu.Bütün esnaf ya dükkanında ya kapısının önünde yada ravzaya akın etti ve namaza durdu..Korka korka günahkar benliğimle Ravzanın  dış kapısından içeri girmekteydim çok utanıyordum gözlerimden yaşlar süzülerek benimle aynı durumda aynı ruh halinde ne millete ait olduklarını bile çözemediğim hemcinslerimin yanına Ravzanın bahçe duvarının dibine sıvışıverdim hemen...İzledim müslümanlığın güzelliğini,efendimizin yanında Rabbine yönelmiş din kardeşlerimi.Dinledim o eşsiz kuran diliyle hocanın sesini.Ve aniden dank! dedi beynimde birşeyler.Neden arapçayı öğrenmek zorundayız niye kendi dilimizde ibadet edemiyoruz falan filonları aklıma geldi.Yahu herkes kendi dilinde ibadet etse nasıl imama uyulacak nasıl topluca ibadet edilecek..orada herkes hocanın ne okuduğunu biliyor herkes aynı dilde ibadet ediyor ne mükemmeldi.İngizce evrensel dil deyip öğrenmek için çabalıyoruz da müslümanlığın evrensel dilini öğrenmeyi öteliyor yada yadırgıyoruz.Yazık ya yazık bize...
 
 
Derken kutlu an geldi efendimizin yanına varıp 2 rekat namaz kılıcaktık...Erkekler daha rahat görebiliyormuş sanırım ama bize ayrılan yer ve yanıp yanıp efendisine gelmiş yüzlerce-binlerce bayan sırayla ve ülke ülke girebiliyordu.Saatlerce bekledik Ravzanın içinde efendimizin tam yanında namaz kılabilmek için ...Saat 22.00 civarıydı.Dakikalar geçtikte geçti ve sıra türk hacılara geldi.Çok fazla duramayacağımız konusunda baştan uyarıldık.Keşke uyarmasalardı en azından kural delisi ben duymasaydım da biraz daha durabilen o rahat insanlar gibi davranıp oranın tadını dahada çıkarabilseydim.Kapı açıldı ve biz sel gibi aktık içeri...Yine günahlarım yine o utanma hissi...Bakamadım bakamadım efendim sana ....Göz ucuyla hafiften bir bakıp hemen namaza durdum...Herkes kendinden geçmişti sanırım benim gibi...Kalpler saf,kalpler masum,kalpler tertemiz...Namaz bitmek üzereyken yorgun çarşaflı polisler başladı hacı kalk,hacı kalk demeye, saatlerdir herkes Resulün yanına girebilsin diye binlerce insanla uğraşmış,karşılaşmışlardı besbelli.Baktım bazıları yeniden namaza duruyor ve polisler tabiki onlara dokunamıyor.İki üç saniye acaba bendemi gelgitini yaşarken,bir polis geldi ve yüzmü bakarak hacı kalk dedi ama gözlerimdeki yaşı görünce yumuşattı sesini onunda belliki o muhteşem ortamda bulunmaktan yüreği yanıyor ama oda bizle meşgul olmak zorunda ve hepimizdeki duygu tek...Resulün sevgisi...
 
 
 
 
Üçgün çabucak geçiverdi...An dünyadaki en muhteşem ve bir okadar mütevazi mescide gitme vaktiydi.Gönülleri dahada yakıp Resulümüzü birdaha mutlaka tekrar gelmek üzere bırakıp Mekkeye Mescidi Harama yolculuğu başlattık..
 
Saatlerce süren bir otobüs yolculuğundan sonra akşam geç saatlerde vardık Mekkeye.Yarabbi ne büyük heyecan.Grup hocamız sağolsun bizi manevi yönden hazırlayan konuşmalar yapıyordu otobüste.Kabe sınırlarına yaklaştıkça şiddetlendi Lebbeykler...
 
Lebbeyk Allahümme Lebbeyk ! Lebbeyke la şerike leke lebbeyk ! İnnel hamde venniğmete lekevel mülk la şerike lek !
 
Buyur Allahım buyur! Buyur,senin hiçbir ortağın yoktur.Buyur,şüphesiz her türlü övgü,nimet,mülk ve hükümranlık sana mahsustur.Senin ortağın yoktur...
 
Otobüs yokuş aşağı inmeye başladı herkes telbiye getiriyor Hocamızın sesindeki giderek artan çoşkudan ona yaklaştığımızı hissederek kafalar koltuklardan iyice uzatılıyor.Derken,otobüs yokuşta hızla inerken ani bir girintiye girip çıkıyor ve o otobüs sanki aniden şahlanıyor.Muhteşem nur yumağına kiltleniveriyor gözler... Kabenin pırıl pırıl dış çemberi ve içinden tüm evrene fışkıran nur. Allahım ne muhteşemdi.Durmuyor gözyaşları durmuyor tutulamaz ,imkansız,akıyor...Dillerden dökülen Lebbeklerle birlikte yaşlarda süzülüp gidiyor...Ve diyecek tek şey kalıyor...
Lebbeyk Allahümme Lebbeyk....
 
Allah izin verirse bir post daha yazıcam ve bitiricem.Bilmiyorum belkide burada biter.Anlatılcak okadar şey varki,herhalde bir kitap olur.Bu sanal alemde ancak böyle üstün körü paylaşıvericem işte..Rabbim herkese nasip etsin inşallah...


24 Ekim 2012 Çarşamba

HAC HİKAYEM-1


 

Not:Bu bireysel ve safane bir yazıdır içindekileri okuyup Hıh! İbadetin gizlisi makbuldur....vs. içinizden veya dışınızdan bıdı bıdılanacağınızı hissediyorsanız :) ne olur okumayın... :( ne siz ne de ben üzüleyim...Hepimiz müslümanız yüreklerdekini ancak Allah bilir...

Yıl 2009,eşimle televizyondaki hac kayıtlarının başladığı duyurusunu dinlerken,aslında hac bize farz değilmi diye konuşurken başladı hikayemiz...
Eşim bir gün geldi ve kimliğini ver Hacca kayıt yaptırıcam dedi.Ben de biraz garip biraz heyecanlı bir halde kimliğimi teslim ettim eşime.Çok ilginçti hiç aklımızda yoktu aslında birden gelişti herşey.
Hissetmiştim taaa derinlerde sanki olacaktı. Oğlum daha minicikti hayatımdaki  kariyer vb. bireysel kararlarımı hep oğlum yüzümden erteliyordum.Eşim kimliği ver dediğinde aklımın 1.000.000 km ötesinden bile geçemedi oğlum.Gitmeye sayılı günler kala ancak hissettim ayrılık sancısını.Eşim ve amcamız beraber yazıldılar.Kuralar açıklandı ve şok bize çıkmıştı ama onlara çıkmamıştı.O sıralar hayat tuhaf bir heyecana bürünmüştü...İnsanlara söylediğimizde ani bir şok etkisiyle sessizlik ve hadi canım,gerçektenmiiiiiiii ifadeleriyle karşılaşıyorduk..Söyleyen kafile başkanımızdı galiba, bize sadece davet edilenlerin gidebildiğini söylemişti.Ben 25-eşim 27 yaşında davet edilmişti yoksa aklımızdan hiç geçmezken nasıl birden bire hacca yazılıp binlerce insan arasından seçilip yola koyulabilirdik ki.Ve o en güzel en mühim en anlamlı davete nasıl icabet etmezdik ki...Sonra amcamlara da yedeklerten çıktı, birde aynı kafilede olacağımızı duyunca  sevincimiz katmerleniverdi.


 

Derken Efe ne olacak ,e çocuk büyüyünce gitseydiniz,acaba erken değil mi olgunken gitmek bence daha iyi hani gençken gidince geldiğinde hacılığı yaşamak zor olur hatta yaşanamaz (işte bu son cümleyi bana ifade eden kötü düşünceli bizi küçümseyen hıh! hacca gidiyolar sanki gelince tutabilecekler imalarınız varya hakkımı helal etmiycem haccım hakkında zerre kadar da şüpheye düşmeme vesile olduğunuz için.Rabbim inşallah size yaşlılıkta nasip etsinde ne kadar zor bir ibadet olduğunu idrak edin ve dönünce peygamber vari bir insan olunamadığını hala sıradan bir insan olup Rabbimin bütün imtihanlarının devam ettiğini ve o aşağılık nefsinizin bir türlü gebermediğini görün ) Yahu maddi yönden imkanı olan herkese Hac Farzdır! O yaşlılığa kadar yaşayabileceğinizin garantisi tapusu elinizdemiki.Paranız olduğu halde gitmeyip farzedin ki ölseniz öbür dünyada Allahım kusura bakma param vardı ama hacdan gelince hacılığa layık olamam namazımı aksatabirim, günah işlerim diye gelmedim huzuruna...(özür kabahatten büyük) Ne yani içki içen biri namaz kılmasın mı yada başı açık biri oruç tutmasın mı...Sapla samanı karıştırmamak lazım bence.Oyyy çok doluyum daha fazla uzatmayayım...

Neyse o kutlu gün geldi çattı sonunda.O akşam çıkıyoruz yola ve Efe okadar hasta ve bana düşkün ki.Çocuk kucağımdan asla inmiyo,sesi kısık ve  kimseye gitmiyo.Hissetmiş gibi sanki...Evde ağladım ağladım ama F. ablam sağolsun sakinleştirirdi biraz.Amcamlar kayınvalidemlerle aynı katta oturuyorlar zaten bende bir bina ötedeyim onlardan.Yola çıkma vaktine bir iki saat kala oraya geçtik .Efe gittikce daha da ağlıyor ben dayanamıyorum.21 gün boyunca ayrı kalıcaz ve oğlum 13-14 aylık.Hava alanına gitmeden önce sofralar kuruldu.Bayanlar bizde erkekler amcamlarda.Beni zorla sofraya oturttular hava alanlarında çok bekleniyo sen de ye mutlaka diye.Salon hınca hınç akraba dolu.Ben minik minik ağzıma lokmalar atarken kendi aralarında çocuk çok küçük yaa küçük olmasa gibi eminim kötü niyetli olmadan sessiz sessiz fiskos ederlerken ben bir ağlamaya başaldım ki hıçkırarak kendimi tutamıyorum neredeyse kıriz geçirecem.Ben ağlıyorum millet ağlıyor.Ben salonun ortasında sanki bir gelin kına gecemde ağlaşıyoruz...Allahtan dayımın eşi cengaver gibi bir hiddetlendi.Ne oluyor niye ağlıyorsun sen oraya Allah Rızası için gidiyorsun....diye başlayan bir nutuk çekti.Allah Razı olsun beni çok teselli etti cümleleri.Artık millet okuyup üfleyip dua mı etti ne yaptı çıkmaya yakın hac heyecanıyla o ağlama kırizlerim gitti.Oğlumu son bir öptüm.Kayınvalidem hasta ve uykusuz oğlumla  kalacağı için kucağına alıp bizi görmesin diye uzaklaştı.Yüreğimin parçasını Önce Allaha sonrada kalanlara emanet edip çıktık yola.Hava alanında artık boyut atlamış ,kutsal toprakların heyecanıyla olabildiğince az duygusallıkla ailelerimizle vedalaşıp hayatımın ilk uçağına kutsal, o mübarek topraklara gitmek üzere bindim.

Devam edecek....

13 Ekim 2012 Cumartesi

BİR HAFTASONU KAÇAMAĞI

 
Geçtiğimiz yaz bir kaçamak yapmıştık annemin köyüne. Dedeme ve anneanneme süpriz yapıp gönüllerini almıştık.Onlara gitmeden önce köyün altını üstüne getirdik gitmediğimiz tepe bayır kalmadı :) Malum bu yaz çok sıcaktı o gün de o muhteşem sıcakların yaşandığı bir gündü,tarlalara vurduk arabayı o sıcakta karşımıza çıkan bir çeşmeye serap görmüş gibi saldırdık :) Hayatımdaki iki aşk bana jest yapmak için yarıştı bende onlara kikirdeyerek eşlik ettim :)
 
 
Yabani doğalarında hayvanları keşfettik,seyrettik.Hayret ettik renklerine ve alemlerine.
 
 
Zihinimi epeyce zorlayıp bu kiraz agacı dedemiiiinkiii diye hatırladıktan sonra bağda bulunan tamamen organik,yazın ilk kirazlarını tadımladık.(Dedeme sorduktan sonra içim iyice rahat etti hakkatten isabetli tutturmuşum ağaçalrı) Ben küçükken bu ağaçların olduğu yere motor ve romörkle giderdik acayip bi macera olurdu hele bu dereden geçerken macera ikiye katlanırdı :) bu romörk işi zaten ayrı bi alem hoppidik hoppidik zıplaya zıplaya yolculuk yapmak demek.Tabi icat eden yolculuk için yapmamış ama hiçbi köylününde 4 x 4 ü yoktur zannumca :D
 
 
 
 
 
 

10 Ekim 2012 Çarşamba

GEÇEN YIL VE BU YIL AYNİ TARİHTE...

Geçen yıl doğum günümden bir gün önce Keyfimin Kahyası Polyanna diye bir blog açmıştım ne hayallerle ama aşağıdaki postla son verdim bloguma, sonra Şeker ve Limon çıktı ortaya :)
 
10 Ekim 2011 Pazartesi
 
HÜSRAN :(

Nerden buldum ki bu blog ismini neymiş keyfimin kahyası pollyannaymış akılda kalsın sıra dışı olsun diye günlerce düşünüp düşünüp bu biraz saçma biraz garip birazda destan boyutundaki blog ismine karar verdim.Neymiş keyfimin kahyası sadece iyi düşünceler olucakmış.Hiç kötü şeyler düşünmüycektim güya,bu blog benim milatım oluverecekmiş ben böyle hayattan başka bir evrene sanki melekler alemine fokuslanıcakmışım ,böyle lay la layla laaay la falan havalarında bir melaake olacakmışım sanmıştım.Arada burada bir şeyler karalayıp birgün bu blogu okuyacak bir insan evladı olursa ona örnek olacak hayattan hep iyi insan mübarek insan modelli örnekler karalıycaktım.Hani adamın sırtına ansızın hiç beklemediği birisi bööyle küt diye bıçağı geçirince arkasını dönüp hiç beklemediği insanı görüp yahu sen nerlerdeydin ne zamandır o gül yüzünü görememiştim formatında bir insan olacağımı zanneden ben bugün en değer verdiklerim listesinde top 1 i zorlayan (oğlum,annem,babam....liste uzunda:) ) derecedeki biricik eşimin doğum günümü unutması hüsranıyla şeytanla kol kola şu blogta gecenin bir vakti üzüntüden uyku tutmayıp yazı yazarken nasıl pollyanna gibi düşünebilirimki el insaf!!!!! Çok kırıldım ya tarifi mümkün değil.Senin değerlinin gözünde bıraktım hediyeyi, hatırlanmaycak kadar değersiz olduğunu hissetmek çok acı:(
 
10.10.2012

 
veeee bu yılki doğum günümde:)

7 Ekim 2012 Pazar

Uğraşırken

 
 
 
Dün resimlerle uğraşırken bu ikisi çıktı ortaya dayanamadım koydum teee buralara ....
 
 
 
 

21 Eylül 2012 Cuma

Bu Gün Jübilemi Yapıyorum :)



Kaynak Görsel:UP filmi

Bugün işyerimde son günüm.Geride kalmış ne varsa hepsini geride bırakıp ,pılımı pırtımı,hayallerimi,umutlarımı güzel olan ne varsa yanıma alıp uzaklaşıyorum buradan.İki yıldır sadece 3-4 gün izin kullanabilmiş bir insan olarak yarın Antalya'ya tatile gidiyoruz.Aman Allahııııım rüyadamıyım neyim tatiiil :)yaz boyunca bütün blogların tatil maceralarını hüzünlü hüzünlü okumakla yetindim sıra bende anacıııııım:D
Kendimle ilgili artık tek hedefim geriye bakmadan,keşkeyi kullanmadan önüme bakabilmek inşallah başarabilirim.Keşkelere ,zamanında şöyle yapsaydımlara girdin mi ruhsal olarak bir bataklığı girip debelendiğimi farkediyorum.Bundan böyle haytımdaki iyikilerin,çok şükürlerin yani bardağın dolu tarafındakilerin takipçisiyim.....






16 Eylül 2012 Pazar

TERCİH MESELESİ :)

 
 
Geçenlerde Efe Bey kendisine yaklaşık 15 TL ye Bakuganlımıydı neydi don :) almadım diye pek bi sinirlendi bende onu almadık ama sana dondurma alıcaz dedim.Eh biraz sakinleşmişti taki sıradan külahta dondurma satan bir mahalle dondurmacısının önüne gelene dek ...
Bizimki bombayı patlattı orda tabi
 
EFE: Ben burda yemeyi tercih etmiyorum
 
BEN:İçses 'Hönk ! ' Ne...
 
EFE:Ben burda yemeyi tercih etmiyorum,dedim. :D
 
Neyse babası tercih ettiği hazır dondurmadan aldıda rahatladık topluca :D
 
 
 
 
Bu dondurma içerikli postla aklıma kendi çocukluğum geldi.Bizim zamanda dondurmacı demek haftada bir defa o da rastlarsak mahallemize gelen seyyar dondurmacıydı.Şu üç tekerlekli tahta arabalılar varya ondan işte.O gelince anneme al bile diyemezdim.Annemin kendisinin düşünüp almasını beklerdim.Artık çocukken nasıl bir disiplin ve baskıyla büyütülmüşüz varın siz düşünün.(Varın siz düşünün ne ya,Bi koşu gidin benim düşündüğüm boyutlarda bi gezinip varıp gelin :D ) Yani bi oyuncakçının yanından geçerdik içim erirdide bi şunu istiyorum alırmısınız diyemezdim onlarda genelde almazdı :) Ama malum maddi sebeplerden tabisi :) Muhtemelen bu sebepledirki bütçemi çok kasmıycaksa Efe daha istemeden gördüğüm oyuncakları alıveriyorum ve buna engel olamıyorum.Sanki oda içinden istiyor ve bana söyleyemiyor gibi geliyor.Neyse bu kadar çocukluk dönemi psikolojisi analizi yeter asıl mevzuya döneyim:D Bu dondurmacı amca bir yaz günü geldi yine annem ortalıkta yok.Bizim evde dik bir yokuşun ortalarında sayılır.Amca yorulmuş sıcaktan,bizde fakir dondurmayı ayda yıla bir yiyebilen kenar mahalle bebeleri olarak masum masum ona bakıyor olmalıyız ki,dondurmacı amca arabasını yokuşun tepesine kadar götürüsek bize dondurma vereceğini söyledi.Yol da ne yol.Biz iki yada üç kişiydik hemen kabul ettik. Tabi etrafta görünmeyen annemin tesiri çok tabi :) Biz daha 7-8 yaşlarında bebeler olarak o koca arabayı kan ter içinde çıkardık tepeye.Tabi adam sözünü tuttu ve bize dondurmamızı verdi.Aşağı dondurmaları sevinçle yiyerek iniyordukkiiiiiii annem balkonda dehşet sinirli bir şekilde bizi bekliyo.Bir kızdı bir kızdı bakışlarıyla yedi bitirdi bide üstüne al desen almıycakmıydık niye böyle yaptın dedi.Yok yaaa almazdı:) Nadir piyango vurucakta annem dondurma alacak :D
 
İşte böyle azizim biz dondurmayı belki rüyada görürdük bırak tercihi :D Çok şükür bügünleri gösteren Allahıma....

14 Eylül 2012 Cuma

çöl-deniz hz.hatice





Sevdim tavsiye ederim amma bazı yerlerinde çooook fazla teşbih-teşbih-i beliğ-teshis-tenasüp.....(dalga geçiyorum çoğunun anlamını tam hatırlamıyorum bile :D ) edebileşmiş buralarda canım sıkıldı atladım o paragrafları hatta sayfaları :) ben sevmiyorum naapim.Hz.Haticeyi pek bi güzel tanımış oldum Allah razı olsun yazar sayesinde.Yanlız Efendimiz S.A.V ile ilgili çogu kısımda bir roman kahramanı gibi beynim algıladı, onu gündelik sıran hayattaki hikayelerin içindeki bir kahraman gibi olduğunu beynim idrak edemedi çogu yerde.Amma bu bende böyle oldu sizde nasıl olur bilemem.Belirtmek isterimki ikinci kısım yazara bir eleştiri değildir.Kim yazsa kim tasvir etse bende aynı hissi uyandıracağına eminim.Zaten yazarında bile isteye böyle aksettiğini düşünüyorum.Nacizene görüşlerim bunlardı.Velhasıl kelam okuyunuz efendim : D

13 Eylül 2012 Perşembe

Bu çocuk hiç bize çekmemiş









Dün Efe kıreşten gelip surat beş karış kollarını bağlayıp somurtup oturdu.

Efe: Hıh ! Ben yarın okula gitmiycem...
Ben: Ne olduuuu...
Efe: Hatice öğretmenimiz bugün bize kızıp hepimizin elindeki oyuncakları aldı.Bizde arkadaşlarımla karar verdik,hepimiz annemize şikayet edeceğiz diye :D

Ow my god............:D yahu biz okul hayatımız boyunca sözlü,sözsüz ,fiziksel... çeşit çeşit ne şidettlere maruz kadıkta gık çıkarmadıkdı. Bunlar 4 yaşında bide örgütlenmişler anacııııım :D neyse aferin oğluşa.

Aklıma yediğimiz sıra dayakları geldi.Sınıfın en sessiz soluksuz çocuğu olduğum halde sınıfın yarısı şımardı mı öğretmen cetveli alıp meşhur parmakları toplayıpta vurulan modelden vururduğunda ama ben bişi yapmadım ki bile diyemezdim...Ne acı...Esasen pekde acımazdı.Düşününce o anda acımadıkiiii acımadıkiiiiii demek ne güzel olurdu :D Çünkü acıyan ellerim deyil kırılıp dökülen ve dahada içime kapanmama sebep olan kalbimdi..............
Deyip salya sümük ağlarmışım :D ama hakkat kötüydü o anlar be yaaa hemde hiç suçsuzken ...

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Efedeki beklenmeyen maneviyat patlaması :)


Dün akşam oğlumla beraber tv izlerken yani annesi dünyalık uyuşturucuyla uyuşmuşken :) Anne dua edelim mi dedi.Ben yattığım yerden tamaaaam dedim şaşkınlıkla.Gerçi daha önceside birkaç saat öncede
EFE:Anne biliyormusun ben Allahıma Şarkı yazdım
BEN:Höng ! Tabi sessiz :) Yaa nasıl
EFE:Seniiii seviyorummmm Allahımmm....Sözler hep aynı ama pepenin şarkıları vari bir ritim
Çok şekerdi :) Ben sadece çok güzeeel Aferinnn diyebildim
Neyse geçelim akşamki maceraya çok içten bir yakarış ve ses tonuyla;

EFE:*Allahııım anneme 4 tane koltuk almak istiyorum-Geçenlerde babasına salondaki koltukların çok kullanışsız olduğundan yakınmıştım sanırım ordan kaptı :)
          *Allahııım Annemlere bir ev almak istiyorum-Hep bir hayvan istiyor bende sen büyüyüp bahçeli ev alırsan besleriz diyorum buda galiba onunla alakalı :)
          *Allahım,senden çikolata,bonibon,süt dilimi (kinderinki) ve dondurma istiyorum.
          *Allahım ben seni çok seviyorum,annemi,babamı,ferdayı,emine yengemi....(daha saydı hepsi aklıma gelmiyo) hepsini çok seviyorum :)
Arada gaza gelip kendince bir ritim daha tutturdu ona göre şarkı yazdı
-Allahıııııııım sana allahlar gönderiyorum (töbe haşa tabi bu 4 yaşındaki bir melek olduğu için dediği geçersizdir heralde) Ben düzeltiyorum
Oğlum Allah tektir Allahlar değil Allah diyeceksin.İkici ritim:
-Allahıııııım sana camiler gönderiyorum :)
Sonra tekrar duaya devam efe sıralarken ben araya kendimi sıkıştırıverdim
BEN:Oğlum Allaha benimde öğretmen olabilmem için dua edermisin.
Kendisi taramalı gibi saydırdığı için benim dua bir kaç saniye sonra
EFE:Allahım Annemin doktor olmasını sağlaaaaa :)
BEN:Hayır oğlum öğretmen diyecektin
EFE:*Allahıııım annem sen izin verirsen öğretmen olsuuunnnn :)
Burda eller kendiliğinden açılıp haykırarak beni utandırarak
EFE:Allahım kötü insanlara,kötü polislere,kötü askerlere silah vermeeeee (Ben şok bir şekilde sadece amin bile değil aferin diyebildim ve buda sanırım izlediğimiz amerikan filmlerindeki kötü karekterlerle alakalı olsa gerek)
EFE:Allahım bize siyah silah vermeeee...
Neyse aklımda olanları buraya yazabilim ardından bir müddet sessiz kalıp
EFE:Allahım evet dedi
Ben yine şok :)
Sonra Anne Allah beyaz kıyfetli ve şapkalı değil mi?
BEN:Hayır Oğlum biz allahı göremeyiz ama o bizi görür.
EFE:Anne Allah camide yaşar dimi
BEN:Hayır oğlum Allah heryerdedir.
İşte bu sorular hep korktuğum sorulardı ama Allahtan kabullenmekte sorun çıkarmadı herşeyi somutlaştırarak idrak edebildikleri için zor oluyo işte bu dini mevzular....
Birde duanın çikolatalı kısmından sonra anne babama söylede gelirken çikolata alsın.Bende,söylememize gerek yok Allah babana söyler zaten o belki getirir dedim.Babasıda o uyuduktan sonra geldi ve söylemeden çikolata getirmiş :)
Yastığının yanına koydum sabah uyanınca bak Allah duanı kabul etmiş oğlum dedim.O mahmur gözlerle şaşkınlıkla karışık bir şekilde sevindi tabiki:)

Canım oğlum inşallah Rabbim bütüüün bu güzel ve masum dualarını kabul etmişdir.Hep böyle ol Allahını hep çok sev emi...Çünkü o seni hep sevecek...

     

17 Temmuz 2012 Salı

bu gün günlerden umut





Bu gün günlerden umut....
Ramazana 2 gün var.Yani umuttan sonraki gün umutertesi sonrada ramazan.Ramazan.... ramazan bir kavuşma şükrü...Topyekün şeytana, açlığa, günaha direniş günü.Her zaman ki gibi bir ay gibi şimdiden ammaaaa  belkide sadece bir gün gibi rüya gibi geçicek bir dilim, an,anlar ne güzel anlar.Affedilme anları,şükür anları,duaların, dünyalıkların kabulunun yada umudun tohum tohum yüreklerde ekiliverip yeşerdiği anlar.Maddi manevi ikramların, duyguların pek bi bereketli olduğu anlar...Ne güzel gelirmiş ne de güzel mübarekliğini hissetirirmişsin ayların,mübarek anların, tüm güzel zaman kavramlarının sultanı, Ramazan....

Allahım tüm inananların ve ailemin ramazanını sağlıkla, huzurla, senin razı olacağın şekilde geçirmemizi nasip eyle...Amin

sen uyurken oğlum




Sen uyurken oğlum...
Annen, senin hayatın tüm güzellikleriyle beraber nasılda çabucak büyüdüğünü düşünüyor ve yine her anne gibi akıp geçen zamana akıl sır erdiremiyor.Çok şükür ki Allahım seni bana verdi bu güzel duyguyu bana da tattırdı.(Allahım olmayan herkese nasip etsin inşallah....Aminnnn...)Sen olmadan önce elimden geldiği kadar dikkat ettim insanların zapdedilmez çocuklarını gördüğümde kınamamaya çalıştım. Çok Şükürki sen çok iyi bir çocuksun.Çok vahim haylazlığın, çok uç noktalarda şımarıklığın yok..Hatta süs havuzu görüp anne suya dokunabilir miyim? Uyduruktan dekor amaçlı ağaçların etrafına serilmiş çakıl taşlarına Anne basabilir miyim? Diye sorular yönelten yegane çocuklardansın.(Maaşallah) 2- 2,5 yaşlarında caillou annesine anneciğim diyor bak dedikten sonra bana her şey akla gelebilecek herşeyde annecim diye hitap ettin başta çok hoşuma gitti hatta etraftaki insallar gıptayla bakıyordu sana. Kendimi çok kültürlü çok iyi bir anneymişim gibi hissettiriyordun.Hatta bi ara anne demeni özlemiştim.Yahu rüyanda bile annecim diye sayıklıyordun.Annecim aşşağı annecim yukarı başkalarına bile benimle ilgili birşey anllattığında annecimde şöyle yaptı falan diyerek çoşmuştun :) tabi geçti sonra  etraftaki bütün çocuklarda anne kavramını farkedince Herkes anne kullanırken sen akran baskısıyla unuttun ANNECİM i :)Tabi bütün huyların bal börek diil yani. Mizancınla ilgili şöyle bir sorunumuz var ki,baban ve annen dışındaki insanlara karşı biraz fazla seviyelisin.Belki biraz fazladan da fazla olabilir :) e oda nazar boncuğun senin :) Daha 1,5 yaşındayken galiba çevre ve Recep İvedik karakterinin de tesiriyle 'Yürü git lan ! ' lafını öğrenmiş ve tam manasıyla etraftaki herkese uygulamıştın.Yolda herhangibi bir insan ay ne tatlı çocuk falan filon diye seni sevmeye kalktığında sen elini kaldırıp ters ters bakıp Yürü git lan deyip canını alacaklarmışcasına abartıp kendini sevdirmeyip en narin zarif görmüş geçirmiş insanlara bizi rezil rüsva ediyordun.Bir keresinde Babanın üniversiteden bir arkadaşı eşiyle seni görmeye bize gelmişlerdi onlar kapıdan girer girmez aman aman ne tatlı vb den ifadelerde seni sevecekken sen tabi hemen ters ters bakıp Yürü git Lan ı yapıştırınca biz yerin dibine girmiştikte nasıl toparlayacağımızı şaşırmıştık :) Bir keresinde de 2 yaşındaydın tatildeydik.Baban odada senden bir şey yapmanı istedi hatırlayamadım sen yapmadın tekrar dedi sen yapmayınca sana biraz sertçe bağırdı sende sinirli sinirli onun dediğini bir yandan yaparken sessiz ve kaşlar çatılmış bir şekilde yere bakarak ARTİSSSS ! dedin.Aman allahım şok olmuştuk :) Yani seninde kendine has bir artisliğin var yani :) Anneannen,babaannen,dedelerin dahil herkes ama herkes etrafında pervane ama sen yarım saatten önce kaynaşamıyorsun her gün gitsen bile böyle   :) Bu çok fena yaa çok üzülüyorum sen onlara yanaşmayıpta onlar bu çocuk niye böyle davranıyor  deyip seni alıştırmak için çeşit çeşit takla atıp karşılık bulmayıp üzüldüklerinde....Birinci derece akrabalara yine laf anlatabiliyorum ama ikinci derceler senin bu huyunu hiç kabullenemeyip kendileri bozulup bu nasıl çocuk böyle, ne yobaz deyip benide acayip geriyorlar amma velakin elden bişi gelmiyor seninkide böyle bir huy işte seviyelisin anacım napalım :) ...  3 yaşında annenin iş vb. sebepleri dolayısıyle kreşe gittin amma en başlardaki sebep belkide sosyallik.Şuan bir arpa boyundan az fazla yol aldık diyebiliriz :) En azından kreşe gitmeden önce efe sahneye çıkıcak ve gösteride oynuyacak denseydi hıh ! hadi ordan derdim ama sen bu yıl iki defa sahneye çıktın gayette iyiydin.Hatta ikinci gösteride sahnedeki, belkide en iyi konuşan çocuktun.Tabi sen sahneye ilk adım attığın andan itibaren Annen tarif edilmez bir duygusallıkla şarıl şarıl ağlamıştı oda ayrı bir hikaye :) Neden ne için anlam veremiyorum bir türlü, gerçekten tarifsiz bir duygusallıktı inşallah sende yaşarsın :) ama sen ağlama benim gelinciğim ağlasın sana yakışmaz :) İstersen ağla bu yazıyı okuyan birileri neden erkekler çocukluktan ağlamaz diye dayatılır falan felsefelerine girmesinler çıkamayız şimdi :)
Neyse bir dengesiz anneye sahip olmak böyle bişi işte :)  bir duygusal yazı sonunda da ancak bukadar cıvıtılır herhalde :)





Allahımdan senin ailen için de dinin için de çoook hayırlı bir insan olacağın günleri görebilmeyi diliyorum.Sağlıkla mutlulukla huzurla geçir ömrünü inşallah.Rabbimin sevdiği ve razı olduğu kullarından ol inşallah.Aminnnnnnnnn.......

12 Temmuz 2012 Perşembe

öylesine....



Az önce kpps soru ve cvplara baktım bir çuval yanlış ve yanlış okuma hatalarıyla yüzleştim çok feciydi Gaybı sadece Allah bildiği için atanamam falan demiycemde pekde parlak değil hani:) gülücük olsun demi gülüyüm azcık :( 28 yaşını doldurmak üzereyim hayatta en büyük idealime hiç bir zaman kavuşamadım.(Öğretmenlikle ilgili olana) Şimdiye kadar sadece bir ay kadar tattım mesleğimi pek bi güzeldi.Ben öğrencilerimi öğrencilerim beni velilerim yine beni :) pek bi sevindirik yumak olmuştuk amma kadrolu bir öğretmen geldi ve ben kendimi yine evde buldum.Olmadı bitürlü nasip olmadı.Sonra bi saçmalık yapıp (şuan öyle düşünüyorum ama var tabi bundada bi hayır
şuan farkedemesem bile) eşimin ailesinin şirketine muhasebe-finans departmanının güvenilir ve işsiz elemanı değerlendirme amaclı verilmiş teklifine taam ya nolcak özel başka yerde çalışana kadar kendi işimizde çalışıyım fikriylen başladık bu işe tabi olmadı olmuyor sevmiyorum bu sektörü ve iş kolunu.Depresyonlara girdim çıktım olur dedim geçer dedim geçmedi,hala içimde yara bu gerçekleşememiş iş.(Rabbim daha büyük ve amansız acılar vermesin inşallah)Bütün arkadaşlarım atandı yapıyor mesleğini sınıfta öğretmenlikle en alakasız insanlar bile atanabildi bi ben kaldım heralde..numene olarak :) Birkaç aya bu iştende ayrılacam dayanamıyorum yafu.... yine eski hamam eski tas olucam.Ben ne yapıcam .... :( Tek bir söz rahatlıyor şuan içimi GAM YOK ! ALLAH VAR...

17 Haziran 2012 Pazar

mazide kalmış güzel bir haftasonu






Mazide kalmış güzel bir pazar gününden anın en güzel şekilde hapsedildiği kareler, hatıralar....
Pek bi güzeldi pek bi eğlenmiştik....

efe ve rulokat



Geçenlerde efeyle bundan yiyoruz onun hatırlayamadığı kadar uzun zamandır bundan almamış olmalıyızki ,
Yemekten çok zevk aldığı ifadesiyle:

  EFEM:Anne ben bundan daha önce görmüştüm,görmüştüm ama sen almamıştın paramızmı yok tu neydi !





Ben tabi şokta bakakalmışken içimden oyuncak vb şeyler istediğinde almak istemiyorsam paramız yok annecim yalanını hatırlayıverdim :) yahu aslında tam yalan sayılmaz yani ona harcıycak paramız yok aslında demek istiyorum efecim büyüyünce okur anlarsın beni taaammı :)

6 Mayıs 2012 Pazar

kara bulutlar.....e gidiverin gari .





Kara bulutlar size diyorum gidin çekilin artık ruhumdan hep böylesiniz umudumun güneşimin önünde hep duruyorsunuz.Ne tam kaptıyorsunuz (elhamdülillah yaradana),ne de tam olarak çekiliyorsunuz hep bi belirsizlik hep bi umutsuzluk katıyorsunuz hayallerime.Hadi be güneş ışık yay tüüüüüm hayallerime...... bekliyorum.




 

eveeeet bukadar melankonik bir okadar dramatik yazıdan sonra özüme dönüyüm, yahu ben bir terazi burcu zatı muhteremim.Burçlarla aram fena değildir, en azından ilk gençlik yıllarımda diyelim (fal niyetile diil tabisi)Yahu şu uğursuz gezegen satürnün etkisindeyiz cümleten bizim burcun sakinleri.Duydumki sonunda bu yıl çıkıyormuş başka bir burca müptela olacakmış oh be kurtuluyorum derkeeeeeen.Yanlış olmasında bi 4 sene galiba akrep burcuna geçicekmiş bilin bakalım akrep burcu benim için ne anlam ifade ediyo YÜKSELEN BURCUUUUUM :( yok böyle bişi kardeşim nedir benim bu gezegenden çektiğim bir insan burç döngüsünde ve tabi ömür döngüsünde üst üste gençlik yıllarında yakalanırmı buna ya işte ben yakalandım:( en azından yaşlılığımda  huzura kavuşucam inşallah  :( tabi görürsem o günleri :)   (bide kesinlike eklemem çok elzem oldu ki bakmayın bu şuursuz ve şükürsüz cümlelerime elhamdülillah bu günlerimi veren Rabbime....)        



              ♥♥♥♥♥ Allahım sen benim gibi dengesiz tüm kullarını affet.....AMİN... ♥♥♥♥♥
                                                                                                                                                                           

2 Mayıs 2012 Çarşamba

kendimize gelelim lütfen...


' Bir de sabırla ,namazla yardım isteyin.Şübhesiz bu  (Allah'a) saygılı olanlardan başkasına ağır gelir.' Bakara/45

Silkelenip kendimize gelme zamanıdır....Ne olur bu ayetteki saygısızlardan olmayalım...

elveda sell :D

Ayrıldım efenim beni senelerdir mütemadiyen kazıklayan operatörden ayrıldım........Artık avealıyım :) çok mutluyum günlerdir konuşuyor mesajlaşıyorum ve hala ilk yüklediğim kontördeyim :) yuppi yuppi yuppi :)


26 Nisan 2012 Perşembe

abartılı bir bahar temizliği arzusu

Abartlı bir bahar temizliği arzusu içindeyim bugün.Evet evet bütün evi temizlemek istiyorum ama kastettiğim mirkop toz falan diil,bütün fazla mobilya eşya ıvır zıvır ne varsa uzaklaştırmak hatta mümkünse sade beyaz bir iki parça mobilya almak istiyorum.Tabi bu bir hayal zira tek başına karar alamam eşimin zaatallerinin düşünceside önemli yani her şey duygusal :D




kaynak:yazgit.net



Öyle tembel uyuşuk mayışık bir insanımki anlatamam.Bazen şu pek titiz derli toplu sıradan hemcinslerimle karşılaşınca kendimden utanır onlara özenir bikaç hafta öyle bir insanmışım gibi davranmaya başlar sonrada çok geçmeden özüme dönerim, yani DNA mda öyle süper ev hanımlığı yooooohkkk (kulakların çınlasın recep ivedik) :D dediklerimden halkalı çöplüğü manzarasında bir evde gözünüzün önüne gelmesin tabi :D Böyle bir karakterin üstüne akşama kadar güneşi evinin içinde olan.Yani bütün toz zerreleri tek tek sayılacak kadar bariz görünen.Ustüne bide simsiyah mobilyalar hemde yok vitrindi-gümmüşlüktü-konsoldu ne ararsan sürüsüne bereket saçma sapan mobilyalar ve sıradan bir küçük bir apartman dairesi,tabi alırken öyle gelmiyordu bana o ayrı mevzu.Bununda üstüne hergeçen sene bebeklik ıvırzıvırlarının üstüne oyuncak ve kıyafetleri hızla artan bir çocuk olunca her yer tıkış tıkış ve düzensiz oluyo anacım...:( yeteeeer bu eşyalara hizmetçilik etmekten sıkıldım artııııık.......Velhasıl kelam yeni evlenmek üzere olan aklı beş karış havada ne gördüyse almaya çalışan zavallı hemcinslerim ne olur ben ettim siz etmeyin deneyim konuşoyor saygılar arz ederim...:D

12 Nisan 2012 Perşembe

ARABA SEVDASI-3 HAZİN AYRILIK

Çok güzeldin,benim kara kızım ilk göz ağrımdın ama kader bizi ayırdı.
Bizimkisi tek taraflıydı ben seni çok seviyor taviz üstüne taviz veriyordum ama olmadı sonunda gerçek yüzünü gördüm sen benimle sırf param için beraberdin :D Duygularımla oynadın be karakız:D işte böyle tavsiyem cısss bu arabanın benzinli otomatiğine yaklaşmayın özellikle benim gibi şehir tırafiğinde olacaklar...Allahım dileyen herkese tez zamanda bir dizellll araba nasip etsin inşallah...Amiiiinnnnnn :D

olan ve olacak olan tüm olumsuzluklara inat :D


Şuan  minnacık ama tepiş tepiş evrak,iş ve sitres dolu ,sadece tek bir oda açılamayan pencereye sahip o pencereninde tek manzarası bir garajın duvarı olduğu ( hakkını vermek lazım eccik güneş sızyo odamıza : ) ) işyerimizde SÜM le birlikte her iki dkkada bir ciyak ciyak  çalan  telefonu sallmayıp Ferhat Göçer in Gülki Sevgilim ini dinleyip içeri sızan eccik güneşle mutluyuz mutlu olmak için çabalıyoruz :) Napalım elhamdülillah :) Rabbim daha kötü şeylerle sınamasın inşallah....ya bi olumsuzluğu es geçmişim ben bu işten nefreet ediyoooruuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuum!!!!
ama bu şarkı ve güneş zerreleriyle bunların hepsini unutuyorum ve tekrar play e basıyorum .....esen kalın efenim :)

27 Şubat 2012 Pazartesi

efeden korkunç bir senaryo



Bu akşam oğluştan bir meyve bıçağını vermesini istedik.Amma isterken babasıyla bıçak taşıması konusunda kırk çeşit tembih ettik işte çok dikkatli olmalısın,yavaş yürümelisin vs vs efede sonunda elini gözüne yumruk yapıp sinirli bir tavırla eeeeeeh ! ! ! merak etmeyin gözüme saplamam ! ! ! dedi.Biz hönk  ! ! ! diye kaldık :D ben kuracak cümle bulamazken babası oğlum çok yaratıcısın diyebildi,,,,
Ayyyyy Allah korusun korkunç yani ! : D

19 Şubat 2012 Pazar

köpekcik sevmece

 

Bugün bu güzel hayvanları sevmeye fabrikaya gittik öyle tattlı ve şımarıklardıki zıp zıp zıplayıp yerlerinde duramıyorlardı.Sanırım pazar pazar kimse olmadığı için sıkılmışlardı,onlar bizle bizde onlarla eğlendik :)





Efe de annesi ve babası gibi bir hayvansever ve tıpkı oda annesi gibi böcekler dışındaki hayvanları sever:) kuzucuğum da benim yüzümden böceklerden korkuyor.Düşündenize sizin herşeyinizle ilgilenen güçlü ve küçüçük böceğe nazaran bir dev olan annesi bir böcek görünce ciyak ciyak bağırıp kaçıyorsa bu hayvanlar pekde tekin olmasa gerek düşüncesiyle onuda böcek fobililer listesine ekledim malesef :( ama eminimki oda büyüyünce sıradan bir erkek olup böcek görünce ciyaklayan kızları böceği cark !!! diye öldürüp nevar bunda korkucak deyip hatun milletini küçümsüycek :)










Evet itiraf ediyorum o resimde köpeğe iki kulak yapmaya çalışan zavallı benim    :D

29 Ocak 2012 Pazar

bir saç nasıl katledilir

geçen hafta bugün şöyle bi saçımı kestireyim güzelliğime güzellik katayım(farkındayım çok mütavazice oldu:) )diye kuaföre gitme kararı aldım oğluşu halasına emanet edip saçımı kendim yıkayıp düştüm yola ki bidaha kendileri yıkamasın kendi şampuanım olsun diye,neyse gittim biraz bekledim ve oturdum koltuğa.Saçımı kesicek hatun bu soğukta nasıl geldin üşümedinmi bu saçla falan derken bir yandanda tokamı açtı.E  illaki saçımı taramıştım ama tepede topuz yapınca haliyle yeniden biraz dolaşmış,yahu hatun saçıma bir girişti tarağı saçımın dipinden alıyo bikarış gittikten sonra tarak dolaşığa takılıp ilerlemiyoya bu vuruyo makası inanırmısınız hatun beni resmen koyun kırpar gibi kırptı dilim tutuldu bişi diyemedim, belkide şoka girdim 10 dkkada talan etti saçımı bide sadece kaküllerimi kurutup bak şöyle kullanırsın dedi ve arka tarafı ıslak bırakıp başka müşteriye geçti bendeniz süpersonik salak bide teşekkür edip başımı kapatıp çıktım.....Yok böyle bişey! suç hatunda diil zaten hakkını aramaktan yoksun zavallı biçare bende.Velhasıl besleme gibi dolaşıyorum ortalıkta giitim boya aldım biraz görüntüm kılığa girdi ama yandan bakınca (arkayı hiç görmeyin) hani seksenlerde erkeklerin üst kısa ama ense uzun saçma bir saç şekilleri varya aynı öyleyim:) testtüelüyüm diye kuaförü önemsemiyodum ama eşim kesse bundan güzel olurdu heralde:) deneyim konuşuyor paraya kıyıp sostirik kuaföre gidiceksin anacığım:)

28 Ocak 2012 Cumartesi

hesap kitap işleri

şok şok şok !şeker ve limonun limonu görüntülendi!!!

şok şok şok.....gizemli blogcu şeker ve limonun limonu geçtiğimiz ay kıbrısta görüntülendi,oradan geçen bir çocuk otelin bahçesine kök salmış numarası yapan limon ağacıdaki limonu görüntülemeyi başardı.....

çocuk meşhur limonu dünyaya fotoğrafla gösterirken yüzündeki şaşkınlık ifadesini gizleyemedi.....
:)

27 Ocak 2012 Cuma

fotoğraf aşkına


ne var yani bizde güzel fotoğraflar çekmek istiyoruz

çekemezmiyiz:)

bal gibide çekeriz de makinamız biraz daha afilli olsaydı pek bi iyi olcaktı
neyse nasip oda olur inşallah,elimizdekini veren Yardana,Elhamdülillah....
:)

23 Ocak 2012 Pazartesi

araba sevdası 2 (mutlu son) :D

25 Kasım 2011 den beri efenim bendeniz o dışardan çook havalı görünen (itiraf ediyorum içeriden de havalı) araba sahibi bayanlardan biri oldum çoooook şükür,elhamdülillah...zamanında (hatta şuan bile) araba kullanan bir bayan gördüğümde sanki ajda pekkanı direksiyon başında görmüş gibi bağırarak tepki verir helaaaal naraları atardım helede tesettürlüyse:)....Benim açımdan araba kullanan bir bayan  kendini ve dünyayı en azından erkek egemen bizim toplumu aşabilmiş bir zattır..ooooy kelimeler kifayetsiz benim düşüncelerimi aktarmada bu konu için,vel hasıl kelam bim bam bom çok şükür dostlar artık benimde bir arabam var:) Allahım dileyen herkese hayırlısıyla nasip etsin inşallah...Tabi ayda ortalama kasko,benzin,bakım derken 200-300 tl yi gözden çıkaracak:( herkese nasip etsin....Bu araba işi iyi hoşta benimki gibi benzini su gibi tüketmeyen, insanı araba kullanmada cimrilik sınırlarında dolaştırmayan türünden bişi olsaydı pek bi iyi olacaktı ama napalım hamama giren terler dimi:)

15 Ocak 2012 Pazar

şu an ben

şu an ben, elhamdülillah sıcacık evimde ,dışarıda kar bembayaz bir kış gününde ,kararsız depresif bi öyle bi böyle sıradan bir ruh halimde,ayaklarım sehpada uzatılmış kucağımda laptopla mayışık salaş bir halde,uyumayıp yinede benim sözümden çıkmayıp yanımda uzanmak zorunda kalmış zavallı kuzumla,eşimin akşamın bu saatinde lüzümsuz (bana göre tabi:) )bir toplantıda oluşuyla,etraftaki tek sesin bilgisayarın tuşarının olduğu dingin ve sessiz salonumda sıkılmış böyle saçma sapan yazıyom işte:)  bitti:)

10 Ocak 2012 Salı

dipteyim sondayım depresyondayım.....:(

yahu bir insan bir işi bir işte çalışmayı  ancak bu kadar sevmez heralde....sevmiyorum kardeşim bu muhasebe-finans her ne haltsa bu işi imdaaaat dakikalarmı geleceğimi kurtarmak istiyoruuuuuuum :( Allahım kurtar beni....nerdeyse eve dönüp ev hanımı oliciiiiim bu kadar çalışan bayan olmak isterkene hemde:( öyle kötü bir ruh halindeyim ki üstlerimden biri gelip şunu neden böyle yaptınız nasıl unutursunuz anlamıyorum falan diye bi cümle kursa ben onu spastik gerizakalı hiçbişeyden anlamayan değersiz zavallı insan embesil falanmısın nasıl unutursun diye anlıyorum durumum bu kadar ağır anlayınız yaaani:(  herşey üstüme üstüme geliyo...ben bir sınıf öğretmeniyim aslında evlendiği sene oğluşunu dünyaya getirmiş aslında pek bi iyi etmiş ama hayatını akışına bırakıp sonra bitürlü toparlayaman bi zavallıcığım....çocuk olunca tası tarağı bebemi alıp 1,5 insan doğuya gidemeyişimin pişmanlığı içindeyim yada en azından atandıktan sonra evlenseydim di amma hayat farklı farklı akıyo akıl ve mantık başka sosyal çevereler insanlar başbaşka başka duygular birbiriyle  çatışıyo ve olan size oluyo anacıım:( Allahım yüten(oğlumun safane yakarışını yansıtmak adına:( ) bir mucize olsunda ben ankaraya atanıvereyiiiiiiiiiim çoook dua etcem bigün olursa yaptığım bütün duaları burdan aktarırım sizde kullanırsınız:) inşallah bi kabul olsunda:)