şeker ve limon

şeker ve limon

21 Eylül 2012 Cuma

Bu Gün Jübilemi Yapıyorum :)



Kaynak Görsel:UP filmi

Bugün işyerimde son günüm.Geride kalmış ne varsa hepsini geride bırakıp ,pılımı pırtımı,hayallerimi,umutlarımı güzel olan ne varsa yanıma alıp uzaklaşıyorum buradan.İki yıldır sadece 3-4 gün izin kullanabilmiş bir insan olarak yarın Antalya'ya tatile gidiyoruz.Aman Allahııııım rüyadamıyım neyim tatiiil :)yaz boyunca bütün blogların tatil maceralarını hüzünlü hüzünlü okumakla yetindim sıra bende anacıııııım:D
Kendimle ilgili artık tek hedefim geriye bakmadan,keşkeyi kullanmadan önüme bakabilmek inşallah başarabilirim.Keşkelere ,zamanında şöyle yapsaydımlara girdin mi ruhsal olarak bir bataklığı girip debelendiğimi farkediyorum.Bundan böyle haytımdaki iyikilerin,çok şükürlerin yani bardağın dolu tarafındakilerin takipçisiyim.....






16 Eylül 2012 Pazar

TERCİH MESELESİ :)

 
 
Geçenlerde Efe Bey kendisine yaklaşık 15 TL ye Bakuganlımıydı neydi don :) almadım diye pek bi sinirlendi bende onu almadık ama sana dondurma alıcaz dedim.Eh biraz sakinleşmişti taki sıradan külahta dondurma satan bir mahalle dondurmacısının önüne gelene dek ...
Bizimki bombayı patlattı orda tabi
 
EFE: Ben burda yemeyi tercih etmiyorum
 
BEN:İçses 'Hönk ! ' Ne...
 
EFE:Ben burda yemeyi tercih etmiyorum,dedim. :D
 
Neyse babası tercih ettiği hazır dondurmadan aldıda rahatladık topluca :D
 
 
 
 
Bu dondurma içerikli postla aklıma kendi çocukluğum geldi.Bizim zamanda dondurmacı demek haftada bir defa o da rastlarsak mahallemize gelen seyyar dondurmacıydı.Şu üç tekerlekli tahta arabalılar varya ondan işte.O gelince anneme al bile diyemezdim.Annemin kendisinin düşünüp almasını beklerdim.Artık çocukken nasıl bir disiplin ve baskıyla büyütülmüşüz varın siz düşünün.(Varın siz düşünün ne ya,Bi koşu gidin benim düşündüğüm boyutlarda bi gezinip varıp gelin :D ) Yani bi oyuncakçının yanından geçerdik içim erirdide bi şunu istiyorum alırmısınız diyemezdim onlarda genelde almazdı :) Ama malum maddi sebeplerden tabisi :) Muhtemelen bu sebepledirki bütçemi çok kasmıycaksa Efe daha istemeden gördüğüm oyuncakları alıveriyorum ve buna engel olamıyorum.Sanki oda içinden istiyor ve bana söyleyemiyor gibi geliyor.Neyse bu kadar çocukluk dönemi psikolojisi analizi yeter asıl mevzuya döneyim:D Bu dondurmacı amca bir yaz günü geldi yine annem ortalıkta yok.Bizim evde dik bir yokuşun ortalarında sayılır.Amca yorulmuş sıcaktan,bizde fakir dondurmayı ayda yıla bir yiyebilen kenar mahalle bebeleri olarak masum masum ona bakıyor olmalıyız ki,dondurmacı amca arabasını yokuşun tepesine kadar götürüsek bize dondurma vereceğini söyledi.Yol da ne yol.Biz iki yada üç kişiydik hemen kabul ettik. Tabi etrafta görünmeyen annemin tesiri çok tabi :) Biz daha 7-8 yaşlarında bebeler olarak o koca arabayı kan ter içinde çıkardık tepeye.Tabi adam sözünü tuttu ve bize dondurmamızı verdi.Aşağı dondurmaları sevinçle yiyerek iniyordukkiiiiiii annem balkonda dehşet sinirli bir şekilde bizi bekliyo.Bir kızdı bir kızdı bakışlarıyla yedi bitirdi bide üstüne al desen almıycakmıydık niye böyle yaptın dedi.Yok yaaa almazdı:) Nadir piyango vurucakta annem dondurma alacak :D
 
İşte böyle azizim biz dondurmayı belki rüyada görürdük bırak tercihi :D Çok şükür bügünleri gösteren Allahıma....

14 Eylül 2012 Cuma

çöl-deniz hz.hatice





Sevdim tavsiye ederim amma bazı yerlerinde çooook fazla teşbih-teşbih-i beliğ-teshis-tenasüp.....(dalga geçiyorum çoğunun anlamını tam hatırlamıyorum bile :D ) edebileşmiş buralarda canım sıkıldı atladım o paragrafları hatta sayfaları :) ben sevmiyorum naapim.Hz.Haticeyi pek bi güzel tanımış oldum Allah razı olsun yazar sayesinde.Yanlız Efendimiz S.A.V ile ilgili çogu kısımda bir roman kahramanı gibi beynim algıladı, onu gündelik sıran hayattaki hikayelerin içindeki bir kahraman gibi olduğunu beynim idrak edemedi çogu yerde.Amma bu bende böyle oldu sizde nasıl olur bilemem.Belirtmek isterimki ikinci kısım yazara bir eleştiri değildir.Kim yazsa kim tasvir etse bende aynı hissi uyandıracağına eminim.Zaten yazarında bile isteye böyle aksettiğini düşünüyorum.Nacizene görüşlerim bunlardı.Velhasıl kelam okuyunuz efendim : D

13 Eylül 2012 Perşembe

Bu çocuk hiç bize çekmemiş









Dün Efe kıreşten gelip surat beş karış kollarını bağlayıp somurtup oturdu.

Efe: Hıh ! Ben yarın okula gitmiycem...
Ben: Ne olduuuu...
Efe: Hatice öğretmenimiz bugün bize kızıp hepimizin elindeki oyuncakları aldı.Bizde arkadaşlarımla karar verdik,hepimiz annemize şikayet edeceğiz diye :D

Ow my god............:D yahu biz okul hayatımız boyunca sözlü,sözsüz ,fiziksel... çeşit çeşit ne şidettlere maruz kadıkta gık çıkarmadıkdı. Bunlar 4 yaşında bide örgütlenmişler anacııııım :D neyse aferin oğluşa.

Aklıma yediğimiz sıra dayakları geldi.Sınıfın en sessiz soluksuz çocuğu olduğum halde sınıfın yarısı şımardı mı öğretmen cetveli alıp meşhur parmakları toplayıpta vurulan modelden vururduğunda ama ben bişi yapmadım ki bile diyemezdim...Ne acı...Esasen pekde acımazdı.Düşününce o anda acımadıkiiii acımadıkiiiiii demek ne güzel olurdu :D Çünkü acıyan ellerim deyil kırılıp dökülen ve dahada içime kapanmama sebep olan kalbimdi..............
Deyip salya sümük ağlarmışım :D ama hakkat kötüydü o anlar be yaaa hemde hiç suçsuzken ...